FOX PROJECT - BLACK BATH
1 Temmuz 2011 Cuma
8 Mayıs 2011 Pazar
Survivor 2011-2012 Cast
Evet.. Her zaman eleştirdiğim, "bu da izlenir mi" diye ezdiğim, izdivaç-kadın programları-yarışma programları vs. grubuna katıp izleyenleri de hor gördüğüm; sörvayrvıl macerasına bu sene bende katıldım, izliyorum..
İzlemekte kalmıyorum; adeta taraf tutuyorum, heyecan yapıyorum, "helal olsun" diyorum, "yuh olsun" diyorum, "oh olsun" diyorum..
YEAH bile diyorum yahu !
Taner'in beni benden alışı; Nihat'ın felsefi karakteri, Pascal'ın apaçi dansı, Ceyda'nın çirkinliği ve selülitleri, Taçmin'nin gözükmeyen narin kıl yapısı, Özge'nin 'evde özge olsa' da yesem hali vs vs vs..
--buraları editlicem ben bişiiler daha yazıcam--
İzlemekte kalmıyorum; adeta taraf tutuyorum, heyecan yapıyorum, "helal olsun" diyorum, "yuh olsun" diyorum, "oh olsun" diyorum..
YEAH bile diyorum yahu !
Taner'in beni benden alışı; Nihat'ın felsefi karakteri, Pascal'ın apaçi dansı, Ceyda'nın çirkinliği ve selülitleri, Taçmin'nin gözükmeyen narin kıl yapısı, Özge'nin 'evde özge olsa' da yesem hali vs vs vs..
--buraları editlicem ben bişiiler daha yazıcam--
18 Nisan 2011 Pazartesi
Tarık Buğra Akçit Kimdir ?
TARIK BUĞRA AKÇİT
(FOX PROJECT)
Buğra Akçit, 17 Mart'da doğdu. 1997'de gitar eğitimine başladı. Zamanın popüler müziklerini dinlemeye 2002'ye kadar devam etti. 2002'de Chill-Out ve Trip-Hop dinlemeye basşladığı andan itibaren şsu anki tarzına yönelik çalışmaları başslamısştı. Massive Attack ve Buddha-Bar'dan esinlenerek farklı bir tarz yakalamak için çalışmalara basşladı. İllk grubu «Treeth» 2005 yılında kuruldu. Sadece vocal, electro ve bateri ile üç kisşi ile Rock/Alternative tarzı kurulan grup 2006'da ismini «Ice Mocha» olarak değisştirdi. Buğra, grupla birlikte çalışırken aynı zamanda kendi tarzı üzerinde çalışsmalara devam ediyordu. Ice Mocha 2007'de dağıldıktan sonra kendisine «FOX» lakabını takan Buğra; şu anda da profosyonel olarak yapımını bitirdiği ethnic-electonic albümü «FOX PROJECT:SING FOR ISTANBUL» un üzerine yeni projeler için çalışmaya devam ediyor. Aynı zamanda gitarist ve vocal/back vocal olarak etkinliklerini sürdürken, ikinci albümünde doğu ve batı müziğini birleştirmeyi hedefliyor.
2009'dan beri, oyunculuk eğitimide alan Tarık Buğra Akçit; kamera önünde de kendisini denemek isterken, Plato Film Okulu'ndan sonra, tiyatro eğitimi almaya baslayıp; daha da tecrübe kazanmak isterken, rol aldığı dizi-sinema-reklam tecrübelerini de değerlendiriyor. Şu anda Çağ Çalışkur'un ve İpek Bilgin'in yönettiği (yeri eski Plato olan) "Craft" adlı oyunculuk atölyesinde eğitim almaya devam ediyor.
Aynı zamanda; kurgu-multimedia-animation gibi dallarda amatör çalısmalarıyla bizlerle bulusan Tarık Buğra; 2011'de adını çok duyuracağının sinyallerini veriyor.
CONTACTS:
foxproject.bandcamp.com/
www.facebook.com/FOX.PROJECT
twitter.com/#!/FOXPROJECT
friendfeed.com/blackfoxhound
www.lastfm.com.tr/music/FOX+PROJECT
vimeo.com/foxproject
www.myspace.com/newfoxproject
soundcloud.com/foxproject-1
foxproject.tumblr.com/
dip-edit : bu yazıyı kim yazmış bilmiorum ama; güzel gözlemler yapmış teşekkürlerimi sunuyorum artık herkimse.. bazı noktalarda çok abartıldığını düşünsemde, direk copy-paste yaptım kesip biçmeyle uğraşmadım. tekrar ve tekrar teşekkürlerimi sunuyorum (ki eğer tanıdığım biriyse söylesin adını soyadını ne biliim bişeylerini paylaşiiim) ve emeğini burda paylaşmama kızmıcağını düşünüyorum.
dip*2-edit: yeri gelmişken; kendisine fan-page açan "insan" adaylarına, miş-mış eki kullanarak "fi" tarihinde söylenmiş sözleri hayat felsefesi ve facebook iletisi yapanlara, (kendimde dahil olmak üzere) bi baltaya sap olmadan; balta diyebilincek insanlara laf atanlara, kendi biografisini; grafiksel düzlemi olmadan yazan insanlara, salak salak atasözlerini bulup altına tekrardan salak bi fotoğraf eklenmiş facebook iletilerine, fan-page kurup birde dakika başı "share" yapan insanlara, özlü sözlerle doğmuş gibi duran insanlara, oturduğu yerden "meh-möh" efektiyle bilmişlik taslayanlara (evet buna bende dahil olabilirim) Nihat Doğan stayla sitemlerimi sunmayı ilahi bir görev bilirim..
o zaman: e hadi saygılar..
(FOX PROJECT)
Buğra Akçit, 17 Mart'da doğdu. 1997'de gitar eğitimine başladı. Zamanın popüler müziklerini dinlemeye 2002'ye kadar devam etti. 2002'de Chill-Out ve Trip-Hop dinlemeye basşladığı andan itibaren şsu anki tarzına yönelik çalışmaları başslamısştı. Massive Attack ve Buddha-Bar'dan esinlenerek farklı bir tarz yakalamak için çalışmalara basşladı. İllk grubu «Treeth» 2005 yılında kuruldu. Sadece vocal, electro ve bateri ile üç kisşi ile Rock/Alternative tarzı kurulan grup 2006'da ismini «Ice Mocha» olarak değisştirdi. Buğra, grupla birlikte çalışırken aynı zamanda kendi tarzı üzerinde çalışsmalara devam ediyordu. Ice Mocha 2007'de dağıldıktan sonra kendisine «FOX» lakabını takan Buğra; şu anda da profosyonel olarak yapımını bitirdiği ethnic-electonic albümü «FOX PROJECT:SING FOR ISTANBUL» un üzerine yeni projeler için çalışmaya devam ediyor. Aynı zamanda gitarist ve vocal/back vocal olarak etkinliklerini sürdürken, ikinci albümünde doğu ve batı müziğini birleştirmeyi hedefliyor.
2009'dan beri, oyunculuk eğitimide alan Tarık Buğra Akçit; kamera önünde de kendisini denemek isterken, Plato Film Okulu'ndan sonra, tiyatro eğitimi almaya baslayıp; daha da tecrübe kazanmak isterken, rol aldığı dizi-sinema-reklam tecrübelerini de değerlendiriyor. Şu anda Çağ Çalışkur'un ve İpek Bilgin'in yönettiği (yeri eski Plato olan) "Craft" adlı oyunculuk atölyesinde eğitim almaya devam ediyor.
Aynı zamanda; kurgu-multimedia-animation gibi dallarda amatör çalısmalarıyla bizlerle bulusan Tarık Buğra; 2011'de adını çok duyuracağının sinyallerini veriyor.
CONTACTS:
foxproject.bandcamp.com/
www.facebook.com/FOX.PROJECT
twitter.com/#!/FOXPROJECT
friendfeed.com/blackfoxhound
www.lastfm.com.tr/music/FOX+PROJECT
vimeo.com/foxproject
www.myspace.com/newfoxproject
soundcloud.com/foxproject-1
foxproject.tumblr.com/
dip-edit : bu yazıyı kim yazmış bilmiorum ama; güzel gözlemler yapmış teşekkürlerimi sunuyorum artık herkimse.. bazı noktalarda çok abartıldığını düşünsemde, direk copy-paste yaptım kesip biçmeyle uğraşmadım. tekrar ve tekrar teşekkürlerimi sunuyorum (ki eğer tanıdığım biriyse söylesin adını soyadını ne biliim bişeylerini paylaşiiim) ve emeğini burda paylaşmama kızmıcağını düşünüyorum.
dip*2-edit: yeri gelmişken; kendisine fan-page açan "insan" adaylarına, miş-mış eki kullanarak "fi" tarihinde söylenmiş sözleri hayat felsefesi ve facebook iletisi yapanlara, (kendimde dahil olmak üzere) bi baltaya sap olmadan; balta diyebilincek insanlara laf atanlara, kendi biografisini; grafiksel düzlemi olmadan yazan insanlara, salak salak atasözlerini bulup altına tekrardan salak bi fotoğraf eklenmiş facebook iletilerine, fan-page kurup birde dakika başı "share" yapan insanlara, özlü sözlerle doğmuş gibi duran insanlara, oturduğu yerden "meh-möh" efektiyle bilmişlik taslayanlara (evet buna bende dahil olabilirim) Nihat Doğan stayla sitemlerimi sunmayı ilahi bir görev bilirim..
o zaman: e hadi saygılar..
6 Nisan 2011 Çarşamba
31 Mart 2011 Perşembe
23 Mart 2011 Çarşamba
Fidel Alejandro Castro Ruz
(13 Ağustos 1926, Mayari, Küba)
Küba Devrimi’nin önderlerinden olan, Kübalı Marksist devrimci. Devrim sonrası, Küba devlet başkanlığı yaptı.
1953 başlarında Batista diktatörlüğünü yıkmak amacıyla küçük bir grup oluşturan Castro, 26 Temmuz’da Santiago’daki Moncada Kışlasına 125 arkadaşıyla birlikte bir baskın düzenledi ama başarısızlığa uğrayarak tutuklandı. 16 Ekim 1953′te Santiago’daki Küba Yüksek Mahkemesi’nde yapılan yargılamada Sayın yargıç siz beni mahkum edin! Tarih beni haklı çıkaracaktır! (La Historia Me Absolvera) cümlesiyle biten ünlü savunmasını yaptı. Mahkeme sonunda 16 yıla mahkûm oldu. Juventud Adasında 21 ay hapis yattıktan sonra, Batista’nın emriyle cezasının geriye kalan bölümü bağışlandı.
1955′te Küba’dan ayrılarak Amerika’ya geçti ve 26 Temmuz Hareketi adlı yeni bir örgüt kurdu.İspanya İç Savaşı’na katılmış olan Kübalı Alberto Bayo’nun yönetiminde gerilla savaşı eğitimi gören örgüt üyeleri 2 Aralık 1956′da Granma yatıyla Küba’ya dönerek Oriente’de karaya çıktı. Burada hükûmet kuvvetleriyle girişilen çatışmalarda arkadaşlarının çoğunu yitiren Castro, aralarında kardeşi Raul Castro ve Ernesto Che Guevara’nın da bulunduğu 12 arkadaşıyla birlikte Oriente’nin güneybatısındaki Maestra Dağlarına çekildi. Bu dağlarda iki yıl boyunca Batista’nın kuvvetlerine karşı bir gerilla savaşı yürüttü. Giderek siyasi desteğini yitiren ve bir dizi askerî yenilgiye uğrayan Batista, 31 Aralık 1958′de Dominik Cumhuriyeti’ne kaçtı. Castro 1959′un ilk günlerinde Havana’ya girdi. Hukukçu Doktor Manuel Urrutia Leo devlet başkanlığına, Castro da başbakanlığa getirildi.
Fidel Castro 31 Temmuz 2006 tarihinde sağlık problemleri nedeniyle yetkilerini geçici olarak başkan yardımcısı ve kardeşi Raúl Castro’ya devretti.19 Şubat 2008′de de, bir açıklama yaparak, 1976 yılından beri yürütmekte olduğu Küba’nın en yüksek yönetim organı olan Devlet Konseyi Başkanlığı görevini bıraktığını açıklamıştır. Görevden ayrıldıktan sonra Yoldaş Fidel’in düşünceleri adıyla yazdığı makalelerde gündemdeki önemli olayları yorumlamıştır.
22 Mart 2011 Salı
Galileo Galilei
Galileo Galilei (Şubat 1564 – 8 Ocak 1642)
İtalyan fizikçi, matematikçi, gökbilimci ve filozof.
1564′te İtalya’nın Pisa şehrinde doğdu. Döneminin tanınmış müzikçilerinden Vincenzo Galilei’nin oğlu olan Galileo, ilk tahsilini Floransa’da yaptı. 1581′de Pisa Üniversitesi’nde tıp tahsiline başladı. Ancak parasızlıktan okulu terk etti. 1583′ten itibaren matematiğe ilgi duyan Galileo, bu konudaki çalışmaları sayesinde, 1589′da Pisa’da profesörlük elde etti.
1597′de pratikte çok faydası olan pusulayı ticari olarak piyasaya arz etti. 1600 senesinden hemen sonra ilkel bir termometre, insan kalp atışının ölçümünde kullanılmak üzere bir sarkaç ve 1604′te serbest düşüşün matematik kanunlarını keşfetti. Ancak düzgün ivmeli hareket kavramı hatalıydı. 1609′da Hollanda’da teleskopun bulunduğunu işitti. Ve kendisi daha ileri bir alet yaparak bunu astronomi gözlemlerinde kullandı. 1610′da Aydaki dağlar, yıldız kümeleri ve Samanyolu üzerine ilk tespitlerini yayınladı. Bu arada Jüpiter’in dört uydusunun varlığını bildirdi. Bu kitabı çok ilgi uyandırdı ve Floransa’da saray matematikçisi olmasını sağladı. Hemen sonra Venüs gezegeninin evreleri ve Satürn’ün şekli hakkında bilgi verirken, astronomideki Ptolemy (Batlamyus) sistemini tartıştı.
1597′de pratikte çok faydası olan pusulayı ticari olarak piyasaya arz etti. 1600 senesinden hemen sonra ilkel bir termometre, insan kalp atışının ölçümünde kullanılmak üzere bir sarkaç ve 1604′te serbest düşüşün matematik kanunlarını keşfetti. Ancak düzgün ivmeli hareket kavramı hatalıydı. 1609′da Hollanda’da teleskopun bulunduğunu işitti. Ve kendisi daha ileri bir alet yaparak bunu astronomi gözlemlerinde kullandı. 1610′da Aydaki dağlar, yıldız kümeleri ve Samanyolu üzerine ilk tespitlerini yayınladı. Bu arada Jüpiter’in dört uydusunun varlığını bildirdi. Bu kitabı çok ilgi uyandırdı ve Floransa’da saray matematikçisi olmasını sağladı. Hemen sonra Venüs gezegeninin evreleri ve Satürn’ün şekli hakkında bilgi verirken, astronomideki Ptolemy (Batlamyus) sistemini tartıştı.
1611′de Roma’ya gitti ve oradaki Bilim Akademisi’ne üye seçildi. Floransa’ya dönüşünde hidrostatik üzerine pek çok profesörün itirazına sebep olan kitabı ile 1613′te güneş lekeleri üzerine yazdığı eserini yayınladı. Bu eserinde Kopernik sistemini açık bir şekilde müdafaa etti. Bundan dolayı papazların ağır hücumuna uğradı. 1615′te bizzat Roma’ya giderek iddiasını müdafaa etti. Ancak 1616′da Papa Beşinci Paul tarafından kitaplarını tetkik için bir komisyon kuruldu. Bu komisyon Galileo’nun kitaplarını yasaklamadı. Sadece Dünya’nın döndüğü iddiasından vazgeçmesini istedi.
Galileo, bir müddet bilimin pratik yönüne döndü, mikroskobu geliştirdi. Ancak 1618′de üç kuyruklu yıldızın görülmesiyle kiliseyle münakaşaya girdi. Arkadaşının Sekizinci Urban olarak Papa seçilmesinden cesaret alarak yazdığı “İki Kainat Sistemi Üzerine Konuşmalar” adlı eserini 1632′de yayınladı. Ancak kitabı daha önce yapılan uyarılarla çeliştiği söylentilerine rağmen Roma’da mahkemeye çağrıldı. 1633′te bu kitap yasaklandı ve Kutsal Engizisyon’ca müebbet hapse mahkum edildi. Cezası kendi evinde göz hapsine çevrildi. Yetmiş yaşında hapsedilen Galileo kör oldu ve 1642 yılında hayatını kaybetti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)